24 Mart 2020 Salı

İnsan Kisvesi

   
 Geçmiş çağları aydınlatan insan, kendini aydınlatmakta hep kendinden geride gitmektedir. Nasıl ola, haşa huzurdan insana laf mı edilir? İnsan ola ki insan olsa...
 O zaman senfonimiz geceyi aydınlatsın ki görünsün insanlığın yüzü. Gözler görmezse yalanı dolanı, konuşulanı duymazsa kulaklar ve konuşmazsa doğruyu o dudaklar; neden bahsetsin insanlıktan biçare kullar. 

  Kimliksizlikten, her gün büründüğü kisveden. Dudaklardan süzülen yalan hangi gün kime ne dediğini unutmamaya çalıştığından. Dolanıyor kendi ayağına şimdi onca yüz. Ağlayarak anlatıyor yalanlarını insan ola ki insan olsa. Sonra gülerek anlatıyor, yalan içindeki yalanı. Mağduru oynarsan  iş yapıyor her ortamda. Dik durursan konuşursan doğruyu, senden kötüsü yok oluyor. 


  Bir bakıyorsun namus kisvesine bürünüyorlar, yapılanlar bilinmiyor sanarak, görülmüyor, duyulmuyor sanarak... İnsan ki insan olsa unutmaz yaptıklarını. Hatırlayınca ağlayarak yalan söylüyor insan ola ki insan olsa. 

     Gelmiyor içimden insanlığın yüzüne gülmek ki hangisine güleceğini şaşırtıyor. Neyse ki aydınlatacak geceyi senfonim gösterecek gerçek yüzünü insanlığın. İnsan ola ki insan olsa.